~Merhaba sayın okurlarım, bloguma hoşgeldiniz. Ben Bilge bugün sizlerle birlikte son aylarda oldukça popüler olan, Beyza ALKOÇ' un yazdığı NO:26 dan bahsedeceğim~
Kitapta iki başrol var biri Mine, Yeşil Küpeli Kız adlı Sektördeki en popüler magazin yazarı. Diğeri ise Efe, son dönemin en popüler müzisyeni.
Mine bir gün trafikte Efe ile karşılaşır, apartmanına kadar takip eder. Apartmanda bir kiralık daire var ve bilin bakalım oraya kim yerleşecek, tabi ki Mine...
Sonra tanışıyorlar arkadaş oluyorlar böyle devam ediyor.
No:26 gerek konusuyla, olsun gerek kapağıyla olsun dikkatimi çekmişti. Kitap, arkadaşlar arasında, sosyal medyada bir çok yerde ismini duyuruyordu
Kitabı aldım 4-5 saatte tek oturuşta bitirdim. Aşk kitapları okumayı pek sevmem No: 26 da çok farklı değildi. Ama Karantina gibi uzatılmaması iyi olmuş, kitapta bir şeyler eksikti. Ancak ne olduğunu henüz tam olarak çözemedim. Kitap pek benim kriterlerime uymuyordu, kitabı tek sevme nedenim Ece olabilir o bile yazılmak için yazılmıştı sanki, kurabiye, süt, çizgi film
Şunu da eklemessem olmaz yazar kendini gerçekten geliştirmiş. Diğer kitaplarına da bakıcak olursak yenisi çıkana kadar en iyisi diyebiliriz
Kitaba puanım 6/10
*ALINTILAR*
“Keşke ruhumu da bir yara bandının altında yatırıp birkaç gün dinlendirebilseydim.”
"Kimin bana ilaç olacağını düşünsem o benim yaram oldu."
“İçimdeki yangını söndürmek mümkün ama yanmak da bir seçenek.”
“Sen bırak tutunmayı, dünya bizi sarmalar.”
İyi giden her şeyi hayal sanmak ve kötü giden her şeyin çok gerçekçi olması ne kadar acı verici, değil mi?
Nasıl hissediyorum biliyor musunuz? Kaybolmuş hissediyorum.
Bir insanın gelebileceği en acınası hal, duygularından habersiz kalmaktır.
“Her çiçek kendi suyunu bulur.”
O benim yağmurdan güneşe çıkışımdı...
Müziğe ihtiyacımız yok. Bizim sessizliğimiz var...
Tüm o bunalımlı günlerin arasında sadece rüyalarım güzeldi
